Description:Siz Korkular Kurgulamadınız mı Hiç?Adnan Kurt Sıradan insanlar -canlı ve aydınlıktır;Yalnızca ben, karanlık ve kasvetliyim.Sıradan insanlar -kesin ve kurnazdır;Yalnızca ben, donuk ve ahmağım.Ve yine de, yalnızca ben hükmedilmeyen ve ıssızım,Yalnızca ben, diğerlerinden farklıyım.Tao I Ching(R.L.Wing çevirisi, Thorsons 1988) Yedi öyküden oluşan üçüncü kitabıyla Murat Gülsoy bizi kendimizle bir maceraya çıkarıyor. Gündelik yaşamlarımızdan ve olası yaşamlarımızdan, bazen de bilinçdışı fantazilerimizden yola çıkarak bambaşka bir uzama bırakıyor. Sanki “neler olabilirmiş?” sorusuna bir dizi yanıt veriyor. Öykülerde, bir kırılma/ bir aydınlanma anında ortaya dökülüyor oyuncular ve kahramanlar. Birden gelişimin/ anlayışın bir parçası oluyoruz biz de -okurlar. Olası bir durumun sınırlara, korkuların ve komploların sınırlarına çekilmiş anlatım, bizi de empatik ve eşzamanlı bir düşünceye zorluyor. Böylece, öyküler okuruyla birlikte kuşatıyor kahramanları. Durumu ve olup biteni anlama, sorgulayıp çözümleme sürecini birlikte yaşıyoruz. Sıradan olan insanlarla, sıradışı olduğunun (kendisi ya da ortamın) ayırdına varan kahramanın hesaplaşması her öyküde bambaşka maceralarla sürüyor. Bir berber dükkanında sıradan bulup da farkına varmadığınız ayrıntıların sizi hayrete düşürecek kadar zenginleştiğini görmek şaşırtacak bir yerde. Tarihsel bir örgüyle desteklenen kurgu diğer öykülerin tadı için de ipucu olacak. Belki de bir şaşkınlık veya yepyeni bir düşünsel pratik kazandıracak bu öyküler okura: “Demek ki hayat başka bakışlarla da yaşanabilirmiş!” “Akşam, herkesin kabul ettiği kadar akşamdır.” İ. Özel Oysa Murat Gülsoy bu öykülerinde, herkesin kabullendiği dışındaki akşamları yaşatıyor kahramanlarına ve bizlere. Toplumsal bir ütopya projesinin sınırlara taşındığı öyküsünde, kahramanın boğuştuğu sorunlar ve özlemleri bize bir başka bakış açısını tanıtıyor. Bu şekliyle öyküler belki de düşünce deneyleri bir anlamda. Bireylerin ruh durumlarıyla, psikolojik yapılarıyla var olma ve anlama uğraşlarının kurgulandığı deneyler, fanteziler. Bir aşkın ardındaki kuşkular ve yöneten erkin büyük komplosuyla karşılaşan kahraman. Bu kurgu gündelik inançlarımızla, öğretilerimizle desteklenerek çok iyi temellendiriliyor. Yani, çok benimsediğimiz kavramlar ve yaşam pratikleri acaba gerçek dışı olabilir mi? Öykülerin tümünde bize büyük bir ustalıkla kişisel ve ruhsal durumları çözümleyen Murat Gülsoy, bunu özenli ve gerçekçi bir örgüyle tamamlıyor. Dünyamızın “özlenen” durumlarının oluşturduğu güçlü örgüler… Ya da okunduğunda “Bu çıplak bir gerçek! Televizyonda, sinemada bizlere yapılan bu işte.” dedirtecek kadar okuru kuşkulandıran, kahramana yaklaştıran anlatılar. Başka bir anda bir rüyaya dalıyorsunuz kahramanın yerine. Onun için bir rüya görüyorsunuz. Öykülerin tadı anlatarak veya tanımlayıp sınıflandırarak aktarılamaz. Okuduktan sonra şunu sormayı deneyin: “Ben kendim miyim?” Yayına Hazırlayan: Adnan KurtDüzelti: Adnan KurtTasarım: Faruk UlayTasarım Uygulama: Murat GülsoyKapak Resmi: Max ErnstTürü: Öykü© Haziran 2000 altKitap ve Murat GülsoyWe have made it easy for you to find a PDF Ebooks without any digging. And by having access to our ebooks online or by storing it on your computer, you have convenient answers with Belki de Gerçekten İstiyorsun. To get started finding Belki de Gerçekten İstiyorsun, you are right to find our website which has a comprehensive collection of manuals listed. Our library is the biggest of these that have literally hundreds of thousands of different products represented.
Description: Siz Korkular Kurgulamadınız mı Hiç?Adnan Kurt Sıradan insanlar -canlı ve aydınlıktır;Yalnızca ben, karanlık ve kasvetliyim.Sıradan insanlar -kesin ve kurnazdır;Yalnızca ben, donuk ve ahmağım.Ve yine de, yalnızca ben hükmedilmeyen ve ıssızım,Yalnızca ben, diğerlerinden farklıyım.Tao I Ching(R.L.Wing çevirisi, Thorsons 1988) Yedi öyküden oluşan üçüncü kitabıyla Murat Gülsoy bizi kendimizle bir maceraya çıkarıyor. Gündelik yaşamlarımızdan ve olası yaşamlarımızdan, bazen de bilinçdışı fantazilerimizden yola çıkarak bambaşka bir uzama bırakıyor. Sanki “neler olabilirmiş?” sorusuna bir dizi yanıt veriyor. Öykülerde, bir kırılma/ bir aydınlanma anında ortaya dökülüyor oyuncular ve kahramanlar. Birden gelişimin/ anlayışın bir parçası oluyoruz biz de -okurlar. Olası bir durumun sınırlara, korkuların ve komploların sınırlarına çekilmiş anlatım, bizi de empatik ve eşzamanlı bir düşünceye zorluyor. Böylece, öyküler okuruyla birlikte kuşatıyor kahramanları. Durumu ve olup biteni anlama, sorgulayıp çözümleme sürecini birlikte yaşıyoruz. Sıradan olan insanlarla, sıradışı olduğunun (kendisi ya da ortamın) ayırdına varan kahramanın hesaplaşması her öyküde bambaşka maceralarla sürüyor. Bir berber dükkanında sıradan bulup da farkına varmadığınız ayrıntıların sizi hayrete düşürecek kadar zenginleştiğini görmek şaşırtacak bir yerde. Tarihsel bir örgüyle desteklenen kurgu diğer öykülerin tadı için de ipucu olacak. Belki de bir şaşkınlık veya yepyeni bir düşünsel pratik kazandıracak bu öyküler okura: “Demek ki hayat başka bakışlarla da yaşanabilirmiş!” “Akşam, herkesin kabul ettiği kadar akşamdır.” İ. Özel Oysa Murat Gülsoy bu öykülerinde, herkesin kabullendiği dışındaki akşamları yaşatıyor kahramanlarına ve bizlere. Toplumsal bir ütopya projesinin sınırlara taşındığı öyküsünde, kahramanın boğuştuğu sorunlar ve özlemleri bize bir başka bakış açısını tanıtıyor. Bu şekliyle öyküler belki de düşünce deneyleri bir anlamda. Bireylerin ruh durumlarıyla, psikolojik yapılarıyla var olma ve anlama uğraşlarının kurgulandığı deneyler, fanteziler. Bir aşkın ardındaki kuşkular ve yöneten erkin büyük komplosuyla karşılaşan kahraman. Bu kurgu gündelik inançlarımızla, öğretilerimizle desteklenerek çok iyi temellendiriliyor. Yani, çok benimsediğimiz kavramlar ve yaşam pratikleri acaba gerçek dışı olabilir mi? Öykülerin tümünde bize büyük bir ustalıkla kişisel ve ruhsal durumları çözümleyen Murat Gülsoy, bunu özenli ve gerçekçi bir örgüyle tamamlıyor. Dünyamızın “özlenen” durumlarının oluşturduğu güçlü örgüler… Ya da okunduğunda “Bu çıplak bir gerçek! Televizyonda, sinemada bizlere yapılan bu işte.” dedirtecek kadar okuru kuşkulandıran, kahramana yaklaştıran anlatılar. Başka bir anda bir rüyaya dalıyorsunuz kahramanın yerine. Onun için bir rüya görüyorsunuz. Öykülerin tadı anlatarak veya tanımlayıp sınıflandırarak aktarılamaz. Okuduktan sonra şunu sormayı deneyin: “Ben kendim miyim?” Yayına Hazırlayan: Adnan KurtDüzelti: Adnan KurtTasarım: Faruk UlayTasarım Uygulama: Murat GülsoyKapak Resmi: Max ErnstTürü: Öykü© Haziran 2000 altKitap ve Murat GülsoyWe have made it easy for you to find a PDF Ebooks without any digging. And by having access to our ebooks online or by storing it on your computer, you have convenient answers with Belki de Gerçekten İstiyorsun. To get started finding Belki de Gerçekten İstiyorsun, you are right to find our website which has a comprehensive collection of manuals listed. Our library is the biggest of these that have literally hundreds of thousands of different products represented.